Wikipedia

Arama sonuçları

9 Mayıs 2017 Salı

ROMA İMPARATORLUĞUNUN YÖNETİM ŞEKİLLERİ

ROMA İMPARATORLUĞUNUN YÖNETİM ŞEKİLLERİ
ÖZET
            Bu makalede dönemin en güçlü devletlerinden biri olan ve geniş coğrafyalara yayılmış ve medeniyetlerin beşiği olan Roma İmparatorluğunun tarihi incelenecektir.  Aynı zamanda ilk dönem imparatorluklarından olan Roma İmparatorluğunun yönetim yapısının nasıl olduğunu ve yönetim şekillerini dönemlere ayrılarak bakılacaktır. Bu kapsamda ilk dönemlerden itibaren kısmen de olsa demokratik bir yönetim anlayışının olduğunu görülmektedir.
            Bu kapsamda Krallık dönemi, Cumhuriyet dönemi ve İmparatorluk dönemi yönetim anlayışları olarak ayrıntılı incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet, İmparatorluk, senato, diktator, Caesar

ABSTRACT
            In this article, one of the era's most powerful states and spread over a wide geography and the history of the Roman Empire, the cradle of civilizations will be examined. At the same time, the management structure of the Roman empire from the first period empires and the way of administration will be looked at by separating the periods. In this context, we see that there is a democratic management mentality, at least in the first period.
            In this context, the kingdom period, the Republican period and the Empire period will be examined in detail as management understandings.
Key words: Republic, Empire, senate, dictator, Caesar

GİRİŞ
            Roma’nın tarihi M.Ö. 8. yüzyıldan başlayıp M.S. 5. yüzyıla kadar devam eden ve ikiye ayrıldıktan sonra da varlığını Doğu Roma (Bizans) olarak devam ettiren yaklaşık 2000 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdüren bir imparatorluktur.[1] Roma kurulduğu İtalya Yarımadasında küçük bir yerleşim yeri iken sayısız savaşlar neticesinde büyük bir imparatorluk haline gelmiştir. Geniş bir coğrafyada hüküm sürmesi birçok medeniyetin gelişmesinde önemli rol oynamıştır.[2]
            Roma İmparatorluğu Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarında hüküm sürmüştür. Uygarlığını bu kıtalarda yaymıştır. Yunan şehir devletlerini hiçbir zaman siyasi anlamda birleşme sağlayamazken, Romalılar bunu fazla güçlük çekmeden başarabilmiştir.[3]
            Roma’nın kuruluşundan çöküşüne kadar olan süreyi devlet yönetimi açısından incelediğimizde 3 döneme ayırmamız gerekir. Bunlar; Krallık dönemi, Cumhuriyet dönemi ve İmparatorluk dönemidir. Devlet ilk kurulurken krallık şekliyle kurulduktan sonra cumhuriyeti benimsemiş ve daha sonra toprakların genişlemesiyle büyük bir imparatorluk haline gelmiştir. Devletin bu kadar çok geniş coğrafyalara ulaşmasındaki faktörün fetihler olduğunu düşünsekte, güçlü bir devlet yönetimi sayesinde devletin bekasının ve geniş coğrafyalarda hüküm sürmesinin daha önemli bir faktör olduğunu görmekteyiz.
KRALLIK DÖNEMİ
            Roma Devleti’nin ilk yıllarındaki yönetim şekli krallık olmuştur. Etrüsk sülalesinden olan Tarquinius Priscus Roma devletinin ilk kralı olmuştur. Etrüskler bir yüzyıldan fazla süredir Roma’ da egemen olmuşlardır.  Devlet senatonun teklifi ile Curia meclisi tarafından seçilen Rex olarak adlandırılan kral tarafından yönetilirdi. Kral askeri dini ve hukuki gücü elinde bulundururdu.[4] Bu dönemde 300 kişiden oluşan senato pater familias’lar arasından kral tarafından seçilmekteydi.
            Bu dönemde senatonun yanında Curia’ların oluşturduğu Curia meclisi bulunmaktadır. Curia meclisinin görevleri arasında öncelikle kralın seçimi, kanunların yapılması ve savaş kararı almak yer almaktadır.[5] Roma devleti bu dönemde krallıkla yönetildiğinden bahsedilse de seçimle kralların yönetmesi bakımından Cumhuriyet dönemine geçişi hızlandırmıştır.
            O dönemde Kralların sonsuz yetkilere sahip olmadığını, senato ve curia meclisinin etkin görev yaptığını görmekteyiz. Roma devletinin yönetim şekli krallık olsa da tam anlamıyla mutlak monarşi olmadığı hemen göze çarpmaktadır.
CUMHURİYET DÖNEMİ
            Roma devletinde kral Tarquinius Superbus’un Roma’dan kovulmasından sonra Cumhuriyet idaresi kurulmuştur. Yani güç tek bir kişiden alınıp iki kişiye geçmiştir.[6] İlerleyen dönemlerde Roma devletinde magistrat kavramı yerini Consul’a bırakmıştır.
Roma devletinin cumhuriyet yapısına baktığımızda magistra’lıklara seçilebilmek için uyulması gereken sıra anlamına gelen cursus honorum’dan söz etmek gerekir.[7] Bunlar Quaestor, Aedilis, Praetor, Consul, Censor, Dictator, Tribunus Militum, Tribunus Plebis, Princeps Senatus. Bunlar Roma Cumhuriyeti döneminde kamu adına görev yapmış makamlardır.
Cumhuriyet idaresinin başında bulunan iki Consul de eşit emretme ve hükmetme yetkisine sahiptir. İkisinin güçleri sınırsız değildir ve birbirlerini veto etme hakkı bulunmaktadır. Consul’ler karar vermeden önce senatoya danışırlar, oradan çıkan sonuçlara göre hareket ederlerdi. Consul’ler 1 yıllığına Roma Halk Meclisi tarafından seçimle işbaşına getirilir ve aynı zamanda Consul’ler çalıştığı süre zarfında dokunulmazdılar.[8]
Cumhuriyet döneminde Comitia Curiata ve Comitia Centuriata adında iki adet meclis bulunmaktaydı. Comitia Curiata sadece patricii denen tam hukuklu yurttaşlar girerken, Comitia Centuriata plebler’de girebiliyordu. Bu meclislerden çıkan tüm kararların senatoda onaylanması gerekmekteydi.[9]
            Consul’lerin kanun teklifleri önce senatoda tartışılır ve müteakiben halk meclisine götürülürdü. Halk meclislerince kabul edilen öneriler tekrar senato tarafından onaylanması ve halka duyurulması gerekmekteydi.[10]
Roma döneminin her safhasında bulunan senato tarih süresi boyunca en etkili ve daimimi bir kurum olmuştur. Senatonun Roma’nın ilk dönemlerinde siyasi açıdan güçsüz bir konumdayken Cumhuriyet döneminin ilerleyen yıllarında daha etkin hale gelmiştir.[11]
Diktatörlük Roma devletinde bir memuriyet makamını ifade etmektedir. Bazen savaş ve iç savaş gibi olağanüstü durumlarda Consul’ler Senato’nun kararıyla yetkilerini dictator’a devrederlerdi. Bu diktatörlerin çalışma süreleri altı aydı[12] Sulla ve Ceasar Roma Cumhuriyet döneminde diktator’luk yapmışlardır.
Cumhuriyet döneminin sonlarına doğru halk meclislerini önemlerini yitirmiş, yetkilerinin büyük bir kısmını senatoya kaptırmışlardır. İmparatorluk döneminde ise tamamen işlevsiz hale gelmişlerdir.[13]
Roma devletinin o yıllarda ki devlet yönetimi açısından incelendiğinde, dönemin şartlarına göre kısmen demokratik bir düzen örneğini görmekteyiz. ve hatta günümüzdeki demokratik ülkelerdeki yönetimin kısmen benzediği görülmektedir. Fakat meclis üyelerinin seçimlerinin patriciiler ve plebler arasından seçilmesi, kölelerin ve kadınların seçme hakkının bulunmaması ve halkın sınıflara ayrılması bakımından tam anlamıyla demokratik bir düzen olduğundan bahsedemeyiz.
İMPARATORLUK DÖNEMİ  
Cumhuriyetin son dönemlerinde, Caesar senatoya kaşı güçlü olabilmek için Pompeius ve Crassus ile birlikte hareket ettiği görülmektedir. Bu döneme Birinci Triumvir’lik dönemi denilmektedir. 7 yıl sonra Crassus’un ölümü neticesinde Triumvir’lik dönemi son bulmuştur.[14]
Caesar’ın askeri yeteneği sayesinde Zile savaşında Caesar’ın çok hızlı hareket ederek Pharnakes’i yenilgiye uğratmasını “veni, vidi, vici” (geldim gördüm yendim) sözleriyle ifade etmiştir.[15] M.Ö. 46 yılında on yıl içinde diktator olarak seçilen Caesar iki yıl sonra ömür boyu dictator seçilmiştir. M.Ö. 44 yılında aralarında Brutus ve Cassius’un  da aralarında bulunduğu bir grup tarafından öldürülmüştür.[16]
İmparatorluk Caesar’ın yeğeni olan Augustun (Gaius Octavius) dönemi ile başlamıştır.            Cumhuriyet döneminde önemini koruyan birçok kurum bu dönemde işlevini kaybetmiş hatta kaldırılmıştır. Augustus eyaletlere destek vermek maksadıyla şövalye sınıfından seçilen procurator’lar görevlendirmiştir.[17]
İmparatorluk döneminde Roma sınırlarını genişletmiş ve geniş bir coğrafyada hüküm sürmüştür. Roma İmparatorluğunun yaptığı eserler günümüze kadar gelmiştir. Roma şehirlerini, ordunun hızlı hareket edebilmesi ve kentin kolay denetlenmesi için önceden planlayıp inşa etmiştir. Bu dönemde birçok alt yapı ve suyolları sayesinde konutlara kadar su verebilecek sistem geliştirmişlerdir. Roma aynı zamanda kültüre önem vermiştir. Kurduğu tiyatro ve kütüphane buna örnek gösterilebilir.
 Roma İmparatorluğu M.S.  317 yılında Milano Fermanı ile kabul edilen Hristiyanlık olmuştur. Geniş bir coğrafyaya sahip Roma’nın Hristiyanlığı kabul etmesi; Hristiyanlığın hızla yayılmasını sağlamıştır.[18] Kavimler göçü neticesinde Roma İmparatorluğu iki ye ayrılmış ve barbar istilalarıyla batı roma imparatorluğu yıkılmıştır.
İmparatorluk dönemi M.Ö. 27 yılında başlayıp 1453 İstanbul’un Fethi ile sona ermiştir. Bu süre zarfında birçok İmparator Roma devletinin en geniş topraklarına ulaştırmıştır. Roma o dönemde kültür ve medeniyet konusunda ileri seviyelere ulaşmıştır.
SONUÇ
            Roma’nın idari yapısı, dönemin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir sisteme sahiptir. Cumhuriyet döneminde yönetim yapısı monarşiden demokrasiye dönüşmüştür. İmparatorluk dönemi ile Roma idari yapısı değişmiştir. Bu dönemle birlikte Cumhuriyet döneminde birçok kurum işlevini yitirmiştir.
            Roma Devleti sayesinde Avrupa’da Hristiyan dininin yayılmasını sağlamış, medeniyetlerin gelişmesine ve yönetim şekillerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Verdiği eserler günümüze kadar devamlılığını sürdürmüş ve Avrupa’nın gelişimine ışık tutmuştur. Roma’nın yönetim şekilleri Avrupa’nın siyasi yapısını oluşturmuştur.



Kaynakça

AKMAN, Ş. T. (2012). Roma Antikitesinde Sosyal - Politik - Ekonomik Değişimlerin Hukuksal Yapı ve Kamu Düzeni Üzerindeki Etkileri. Ankara: Hacettepe Hukuk Fak. Derg.
İNAN, F. (2015). Roma Kartalların İmparatorluğu Kitap Değerlendirme. Trabzon: Karen .
KÜÇÜK, E. (2015). Roma Halkının İki Özgürlük Kalesi: “Provocatio ad populum” ve “Tribunus plebis”. Ankara: Hacettepe .
KÜÇÜKSİPAHİOĞLU, B. (2010). Roma Tarihi 2. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
MCNEIL, W. H., & Çev. ŞENEL, A. (2002). Dünya Tarihi. Ankara: İmge Kitabevi.
ÖZBAY, E. (2010). Karşılaştırılmalı Dinler Tarihi. Ankara: MEB.
TEKİN, O. (2011). Hellen ve Roma Tarihi. Eskişehir: Açıköğretim Fakültesi Dizgi Ekibi.
TÜRKOĞLU, G. (2011). Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi.
ÜNLÜ, B. (tarih yok). İmparatorluk Fikrinin Gelişimi. Ankara: Ankara Üniversitesi SBF Dergisi.
YILMAZ, O. (2015). Caesar ve II. Pharnakes’nin Zile Savaşı (M.Ö. 47) Yeri Üzerine Bir İnceleme. Ardahan: 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum.


[1] İNAN Fatih “Roma: Kartalların İmparatorluğu Kitabı Değerlendirmesi” KAREN Trabzon  2015 S.309 
[2] İNAN Fatih “Roma: Kartalların İmparatorluğu Kitabı Değerlendirmesi” KAREN Trabzon  2015 S.309 
[3] MC NEİLL William H  Çev. ŞENEL Alaeddin “Dünya Tarihi” İmge Kitabevi İstanbul 2002 S 242
[4] TEKİN Oğuz “Hellen ve Roma Tarihi” Eskişehir Açıköğretim Fakültesi  2011 s.80
[5] TEKİN Oğuz “Hellen ve Roma Tarihi” Eskişehir Açıköğretim Fakültesi  2011 s.80
[6] TEKİN Oğuz “Hellen ve Roma Tarihi” Eskişehir Açıköğretim Fakultesi    2011 s.81
[7] TÜRKOĞLU Gökçe H. “Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı” Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 11, Sayı 2, 2009, s. 251
[8] TEKİN Oğuz “Hellen ve Roma Tarihi” Eskişehir Açıköğretim Fakultesi  2011 s.81
[9] TEKİN Oğuz “Hellen ve Roma Tarihi” Eskişehir Açıköğretim Fakultesi  2011 s.81
[10] TÜRKOĞLU Gökçe H. “Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı” Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 11, Sayı 2, 2009, s. 276
[11] TÜRKOĞLU Gökçe H. “Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı” Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 11, Sayı 2, 2009, s. 275
[12] TEKİN Oğuz “Hellen ve Roma Tarihi” Eskişehir Açıköğretim Fakultesi  2011 s.81
[13] TÜRKOĞLU Gökçe H. “Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı” Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 11, Sayı 2, 2009, s. 279
[14] TEKİN Oğuz “Hellen ve Roma Tarihi” Eskişehir Açıköğretim Fakultesi  2011 s.87
[15] Yılmaz Orhan “Caesar ve II. Pharnakes’nin Zile Savaşı (M.Ö. 47) Yeri Üzerine Bir İnceleme” 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum Cilt 4 Sayı 11 Yaz 2015 S.61
[16] TEKİN Oğuz “Hellen ve Roma Tarihi” Eskişehir Açıköğretim Fakultesi  2011 s.88
[17] TÜRKOĞLU Gökçe H. “Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı” Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 11, Sayı 2, 2009, s. 279
[18] Özbay Ekrem ”Karşılaştırmalı Dinler Tarihi” Ankara MEB 2009 s.52

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ARAP BAHARI SONRASI SURİYE’DE KAYBOLAN İNSAN HAKLARI

ARAP BAHARI SONRASI SURİYE’DE KAYBOLAN İNSAN HAKLARI  ÖZET  Bu makale de Suriye’de 2011 yılında başlayan ve günümüze kadar azalmadan devam...